BAZEN öyle bir işle karşılaşırsınız ki, içiniz birden heyecanla
dolar, geleceğe umutla bakmaya başlarsınız.
Çoğunuz farkındasınız ama Türkiye’nin hiç bitip tükenmeyen krizleri
ve gelecek korkusu bizleri bireyler olarak fena halde
yaralıyor.
Bize umut verecek hiçbir şey kalmamış, her şey kötüye gitmeye
mecburmuş düşüncesine kapılıp boğulmaya başlayabiliyoruz.
Oysa durum katiyen öyle değil. Aslında geleceğe umutla bakmamız
için birçok neden var da, biz onları kötümser örtünün altında
göremiyoruz.
Eğer çocuklarımıza, gençlerimize daha iyi, daha güzel bir ülke
bırakacaksak, bizim üzerimize serilen kötümserlik örtüsünü yırtıp
atmalıyız.
Eğer gücümüz örtüyü tümden fırlatıp atmaya yetmiyorsa bile arada
bir o örtünün verdiği kötümserlik kısırdöngüsünün bize sağladığı
yalancı durgunluğu huzur sanmayalım ve hiç olmazsa örtünün altından
güzel şeylere de bir bakalım.