1920'lerin Paris'inde nerdeyse sosyal dengeleri değiştirecek kadar etkili olan ve Paris'in kültürel yaşamında bir fırtına gibi esen Josephine Baker'ın yaşamı hala daha gazetecilerin ve araştırmacıların ilgisini çekiyor. Köle ailenin kızı olan egzotik bir çekiciliği olmasına rağmen olağanüstü güzel olmayan bu kadının döneminin dünya kültür merkezi olan Paris'i nasıl ve neden bu kadar etkileyebilmiş olduğunu hep merak ettiğimden onun hayatını incelemiştim. Toplumda bu kadar güç sahibi olan ve sadece fiziksel varlığı ile önündeki bütün kapıları açtırabilen bir kadının aslında bir casus olduğunun söylenmesini uzun süredir bekliyordum. Çünkü dönemin Avrupa'sına ve o kadının Paris'teki, dolayısıyla Avrupa'daki gücüne de bakarsanız onun birileri tarafından casus yapılmaması imkansız gibiydi. Yazar Damien Lewis'in 'AGENT JOSEPHINE: American Beauty, French Hero, British Spy' başlıklı çalışmasında Josephine Baker'ın İngiliz istihbaratı tarafından dönemde casus yapıldığını anlatılıyor. Bu iddia ortaya atıldı ama bence kitabın içeriği iyice tartışıldıktan sonra Josephine Baker'ın gerçek anlamda bir casus olmadığı sadece Fransa özgürlüğü için çalışanlara yardımcı olduğu da ortaya...