Washington kaynaklı her yazıyı çevirtip okuyan türdeki birimlerden birinde çalışan arkadaşım geçen gün acil bir buluşma istedi.
Buluştuk, “Kaç zamandır genel yayın yönetmenin hakkında yazıp duruyorsun. Onu öldürmek istediğini filan söylüyorsun. Umarım Washington DC polisinin mizah anlayışı vardır. Espri yaptığın kişi, Washington’a geliyormuş. Umarım onun başına burada bir şey gelmemesine dikkat edersin. Eğer bir şey olursa polis ilk senden şüphelenecektir” dedi.
Adama bakakaldım, galiba bayılmışım da.
Düşünsenize, ben yıllarımı bir yayın yönetmenini öldürme hayaliyle geçirmişim, şimdi ortaya çıkan durum nedeniyle bırakın Selçuk’u öldürmeyi, ona burada koruma olmak ve gözüm gibi bakmak zorunda kalacağım.
Bu utanç da bana yeter. İnsan bir kere düşmeye görsün, düşüşün dibi bazen görünmeyebiliyor.
Yeni duruma göre onun için düşündüğüm şu planlarda değişiklik yapmam gerekecek:
1- Onu hayvanat bahçesinde suaygırlarının çiftleşme saatinde, orada ayağını kaydırıp havuzun içine düşmesini sağlayacaktım.
2- Hayvanat bahçesinde fazlasıyla arkadaş canlısı bir goril var. Önüne gelen herkesle el sıkışmaya çalışıyor. Eskiden Ertuğrul Özkök’ü el sıkışması için ikna etmiştim, ama maalesef son anda vazgeçti. Selçuk’u ikna edeceğimi düşünüyordum. Şimdi bu planlar ortadan kalktı, Selçuk artık sadece tavuskuşlarını seyredecek o kadar.
3- Japon restoranında insanı öldürebilen balıktan tattıracaktım. Şimdi ise yiyeceği en tehlikeli yemek hamburger olabilir. Boğazına yemek kaçması durumunda ise ona suni teneffüs bile yapabilirim, durumum o kadar vahim yani.