96 yaşında hayata veda eden İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in tüm yaşamı, teorik açıdan, kağıt üstünde mükemmel yönetim sistemi olarak gözüken ama aslında hayatın pratiğine geçirilmesi bir o kadar da zor olan demokrasinin düzgün işleyebilmesi için toplumun asgari müşterekler üzerine anlaşmasının ve bu anlaşmanın düzgün sürdürebilmesi için devletin başında aklı başında ve halkın paylaştığı değerleri prensipli olarak koruyup kollayan bir yöneticinin olmasının ne kadar da önemli olduğunu bence göstermişti. Bunu zaten hepimiz Netflix'in The Crown dizisinden biliyoruz ama yine de hatırlatmak gerekiyor; İngiltere'nin sisteminde tabii pratikte asıl güç parlamento ve başbakanda ama kraliyet olmasaydı demokrasinin beşiği ülkede bile demokrasinin arada bir tıkanma eşliğine gelmesi ihtimali oluşabiliyordu. Ama Kraliçe Elizabeth sorunlara daima soğukkanlı yaklaşımıyla, toplumdaki tüm güç dengelerini sürekli kollamasıyla, en zor konularda bile devlet gelenekleriyle birlikte devletin gelecek planlarını da koruyup kollayan tavrıyla, demokratik sistem her tıkandığında sorunun aşılabilmesi için yardımcı...