G.E.Moore adını ben genelde yazıya hazırlanırken okuduğum kitaplar ve makalelerden duymadım. O tür çalışmalarımın bir yan aktivitesi olarak ilgili dönemdeki dedikoduları, sosyal tartışmaları da incelmeye hep çalışırım. Bertrand Russell'in ve Ludwig Wittgenstein'ın neler yaptıklarını öğrenmeye çalışırken dönemin global düşünce üretim merkezi gibi çalışan Cambridge Üniversitesi'nde 'Cambridge Apostles' adlı bir örgüt olduğunu gördüm. Bertrand Russell, John Maynard Keynes ve bu yazının konusu olan G.E. Moore gibi yaratıcı beyinler her konuyu istedikleri kadar, sonuna kadar tartışabilmek için bu örgütü kurmuşlar. Huysuzluğu ve geçimsizliği ile bilinen Ludwig Wittgenstein'ın örgüte alıp almama konusunda endişeleri varmış. Russell, Wİttgenstein'ın özellikle toplantılara hakim olan mizah duygusunu paylaşabileceğinden kuşkuluymuş. Bu kaygılarına rağmen beyni esaslı çalıştığı için örgüte onu da dahil etmişler tahmin edildiği gibi tartışmayı bilmeyen Wittgenstein sadece birkaç toplantıya katılıp sonra dayanamayıp örgütten ayrılmış. İtiraf ediyorum daha sonra bayağı önemli bir düşünür olduğunu öğrendiğim G.E. Moore adını ben ilk kez bu bağlamda duydum. Sonra büyük ihtimal dini duyarlılıklar...