Yaklaşık 20 yıldır tanıdığım, sürekli bölgedeki Kürt stratejilerini takip eden istihbaratçı kaynağım, “Şu anda Rakka’da sahneye konulan oyunu anlamak için belli başlı Amerikan kanallarının Rakka’ya göndereceği muhabirlere bakmalısın” dedi. Listeye baktığımda gördüğüm hakikaten ilginçti. Başlıca kanalların gönderdiği muhabirlerin çoğu kadındı. Bu tercihin, PKK’nın bölgede yaklaşık 5 yıldır uygulamaya çalıştığı stratejiye çok uyduğunu söyledi, istihbaratçı kaynağım.
2011 yılında Öcalan’ın “Demokratik konfederalizm” başlıklı 47 sayfalık bir broşür yayınladığını anlatan kaynağım, “O yıldan itibaren PKK-YPG, yalanlara dayalı uluslararası bir imaj oluşturma stratejisi uygulamaya başladılar” dedi. Stratejiye göre PKK-YPG artık bir Marksist örgüt değil, özellikle kadın haklarına değer veren seküler demokratik bir güçtü. Bu yalan sürekli tekrarlandı.
Aynı kaynağım, yıllar içinde bölgede Öcalan’ın artık Marksist kitaplar değil Amerika’nın saygın bilim insanı Noam Chomsky’yi okuduğu yalanını yaydıklarını, PKK’nın da “Occupy Wall Street” göstericilerini desteklediğini uluslararası arenada anlattıklarını söyledi.
KADINLAR ÖNE ÇIKARILIYOR
Bu propaganda taktiğine göre, bölgedeki YPG, kadın hakları ve demokrasi için mücadele eden bir örgüttü.
Propaganda yaptıkları internet sitelerinde Kürt kadın militanlarının fotoğrafları kullanılıyor ve YPG’nin kadın birliği olan YPJ ön plana çıkarılıyordu. İstihbaratçı kaynağım, YPJ’nin komuta kademesinde YPG’den bir erkek ile bir kadının birlikte olduğunu söylüyor.
Bu tür yalanlar global düzeyde ısrarla tekrarlanıyor; çünkü kendilerine verilen stratejik emir böyle.
Bu propaganda taktiğiyle birlikte uluslararası sol ve anarşist çevrelere çağrılar da başladı. Washington’daki kaynaklara göre, o dönemde kurulan rojavaplan.com adlı siteden yabancı anarşist ve solcular, YPG’ye katılmaları için bölgeye çağrıldılar.