1- HEM Demokrat Parti'den hem de kendi partisinden Başkan Trump'ın diplomasiye hiç şans vermeden kıyamet söylemlerine girmesine eleştiriler geliyor. Haklılar da ama Trump'ın Kuzey Kore'den daha sert, daha saldırgan konuşmaktan başka çaresi de yoktu. Başkanlık koltuğuna oturduğundan bu yana Trump istikrarlı ve kararlı biçimde Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nı neredeyse kapanacak hale getirdi. Diplomasiyi tamamen devreden çıkardı. Dışişleri Bakanı Tillerson eminim ki TEXACO şirketindeki CEO'luğunu bırakıp kabineye girdiği için pişmandır. Trump neredeyse tüm yönetimini ve tabii ki dış politikasının yürütülmesini askerlere ve casuslara bıraktı. Gayet tabii ki onlar da bu tür gerilimlerde en iyi bildikleri işi yapıyorlar. Karşılarındaki güçten daha sert, daha şiddete açık söylemler tutturuyorlar. Her yönden yağan eleştirilerden sonra Trump diplomatik yolları da açık tutmak istiyor, ama içinde bulunulan durum nedeniyle sancılı bir süreç yaşanıyor. Bu arada zor konularda Trump için gizli görevler üstlenen 94 yaşındaki Henry Kissinger'ın yine devreye girmesi ihtimalinden bahsediliyor Washington'da. Onu aniden Kore'nin başkentinde görürsek hiç şaşırmayalım. 2- Son durumda neredeyse 24 saat mesai yapmaya başlayan Missile Defense Agency'nin (Füze Savunma Ajansı) bir süredir İsrail'de var olan Iron Dome (demirden gökyüzü) sistemini kurmak için İsrailliler ile birçok merkezde çalışmalar yaptığı söyleniyordu. Bu sistem İsrail'e atılan füzelerin çoğunluğunu engelleme imkânına sahip. Amerika'nın bu sistemi kapsamlı kurup işletmesi hem alan geniş olduğundan zahmetli hem de çok masraflı bir iş.