Önceki gün 'Çağdaş Sanatla Sorunlu Olmak' başlıklı bir yazı yazdım. Yazıda özellikle 20'nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren yapılan çağdaş sanat deneylerini bir türlü sevemediğimi, zevklerimin ve sanat kültürümün 19'uncu yüzyıl sonu ve 20'nci yüzyıl başında kalmış olduğunu ve bu yüzden çağdaş sanat eserlerine, pop sanat, soyut empresyonizm, neo-dada gibi akımlara daima soğuk ve önyargılı yaklaştığımı anlatmıştım.