New York'a her uçuşumda inişe başlamışken Long Island'ın doğu ucundaki şehrin orta üst ve zengin sınıflarının Bodrum'u veya Çeşme'si olarak nitelendirebileceğim Hampton's bölgesini her gördüğümde muhakkak aynı düşüncelere dalarım. Birçok villanın deniz kıyısında olabildiği bölgede neden bu kadar çok evin bahçesinde illa da havuz olması gerektiği başta pek anlamlı gelmez. Sonra uçaktan görmekte olduğum o muhteşem evlerden bir tanesine geçmiş olması gereken F. Scott Fitzgerald'ın 'Muhteşem Gatsby' romanını ve o romanda anlatılan havuz partilerini hatırlayınca havuzun bir statü sembolü olarak fonksiyonunu düşünür ve denizle bitişik olsa da havuzun 'gerekliliğini' tabii ki anlarım.