Pentagon’da, Amerikalı yetkiliyi, odasında Türkiye’nin güneydoğusunu da içeren harita önünde PKK, Barzani ve Talabani’nin adamlarına brifing verirken gördüğümden bu yana (24 yıl önce) o görüntü aklımdan hiç çıkmadı.
Evet, buna bir takıntı da diyebilirsiniz; çünkü Amerika’nın İsrail bağlantısıyla birlikte bölgede sınırlarımızı yeniden çizmek ve bir Kürt devleti oluşturma projesi olduğunu biliyorum.
Hep “Olayı yanlış okuyordum inşallah” dedim, hep “Haksızımdır belki” diye umdum, ama yıllar içinde olan her şey gördüklerimi doğruluyordu.
Son yaşanan olaylar ise o planın son aşamaya getirilmesi yolundaki bir çabadan ibaret gibi gözüküyor.
Odasında o manzarayı gördüğüm o yetkili 7 Haziran’da seçimin olduğu gün bir meslektaşıyla birlikte Diyarbakır’da bulunuyordu. Bunun sembolik önemi büyüktür. Bunu Washington’da tesadüfen öğrenmiş ve hemen o gün, seçimden birkaç gün sonra da yazmıştım.
O harita, Amerika’nın Ortadoğu’ya yeni bir düzen ve istikrarı kalıcı olarak getirme planının bir parçasıdır ve İsrail ile birlikte bunun ısrarlı takipçisidirler.
Bu yüzden bu defa Türkiye’nin işi gerçekten de zor, çünkü sadece teröristlerle değil arkasında duran büyük bir global güçle de karşı karşıya.