Oray Eğin sanıyorum ki provokatif olmak amacıyla atmış olduğu 'Gerçekten Türk mutfağı var mı' başlıklı dünkü yazısına 'Serdar Turgut bir süredir Türkiye'nin tanıtımı için Türk mutfağının ön plana çıkartılması gerektiğini yazıyor' diye başlayıp sonra da provokatif başlığının içini doldurmaya girişiyor.Türk mutfağı olmayacağı fikrini de bunun çok farklı ülkelerden alınan ve sentezi oluşturulmuş bir mutfak olması gerçeğine dayandırıyor. Bir de yazılı, üzerine uzlaşma sağlanmış reçetelerin bulunmaması da bu mutfağın gerçekte olmadığının gerekçeleri arasında saylıyor. *** Bir defa hiç bir ülkede yemek kültürünün gelişmesini 'dış etkenlerden' yani farklı yemek kültürlerinin etkisinden tamamen soyutlamak mümkün değildir. Örneğin bugün Tayland Oray'ın da benim de çok önem verdiğimiz sokak yemeği kültürünün en çok gelişmiş örneğidir. Tayland'de nehir üzerindeki büyük tekne çarşısında pişirilmekte olan sokak yemeklerinin baş döndürücü zenginliğini görüce hem şaşırmış hem de kıskanmıştım. Orada pişirilen yemekler gayet tabii ki Tayland'a özgüydü ama Japon mutfağının, Çin'in ve Kore'nin etkileri olduğu da barizdi o yemeklerde. Bu böyle diye şimdi "Tayland mutfağı var mıdır" sorusunu sormak ne kadar yanlış olursa sadece bizde de çeşitli yemek