Bugün başka gazetede değil de Habertürk’te yazdığım için çok
mutluyum. Çünkü başka gazetede yazıyor olsaydım Ciner Grubu’nun
Türkiye için yaptığı çok güzel işi anlatacak yazıyı yazmamı “Rakip
grubu övme” diyerek engelleyeceklerdi.
Tabii şimdi de farklı bir problemle karşı karşıya kalmam muhtemel.
Şimdi de “Kendi patronunu, yaptığı işi övüyorsun” diyecekler. Evet
aynen öyle yapıyorum. Çünkü Turgay Bey çok kritik bir anda,
Türkiye’nin umut ışığına hasret olduğu bir konjonktürde, üzerinde
çok iyi düşünülmüş, tüm bozuk morallere iyi gelecek bir çıkış
yaptı.
Eğer bugünleri iyi yönetebilirsek, bu sosyal krizden çıkışımızı iyi
götürürsek, Türkiye’nin güzel bir geleceği olacağı ihtimali
büyük.
BUGÜNLERİ YÖNETME KILAVUZU
Belki de herkesin kafasının bir yerinde olan, ama gündelik
sorunlarla, krizlerle boğuşmaktan üzerine konsantre olamadığı bu
gerçeği Ciner Grubu güzel bir çıkışla tüm Türkiye’ye ve dünyaya
haykırdı.
İçinde bir yazar olarak yer almaktan gurur duyduğum bu grup, en
krizli, en sıkıntılı anlarda bile Türkiye’den umudunu kaybetmedi,
onun geleceğine hep inandı. Ben de aynen öyleyim.
Bu ortak inancımızı Ciner Grubu ve gruba bağlı Türkiye’nin tek
uluslararası ekonomi kanalı Bloomberg HT, düzenlediği “Türkiye İyi
Gelecek” konferansında tüm dünyanın gözlerinin önüne serdi.
MÜTHİŞ SLOGAN
Konferansın adı da harikaydı. “Türkiye İyi Gelecek” ismiyle
“Türkiye ileride global düzeye öyle bir çıkacak ki şaşıracaksınız”
derken Türkiye’nin o çıkışının tüm dünyaya da ilaç gibi iyi
geleceğini söylüyordu.
Nitekim konferansta konuşma yapan Başbakan Binali Yıldırım, yabancı
yatırımcılara “Türkiye’ye yatırım yaparsanız pişman olmazsınız. Bu
ülke geleni pişman eden bir ülke değildir” diyerek konferansın
slogan haline gelen başlığı- nın içini güzel doldurdu.
Başbakan ayrıca ev sahipliği yapan Ciner Grubu’na teşekkür ederken,
“Güzel bir başlık seçilmiş. Türkiye İyi Gelecek başlığı birçok şeyi
kapsıyor. Türkiye’nin önemini ifade ediyor” da diyerek başlığın
güzelliği hakkındaki ortak duygularımızı çok güzel ifade etti.
TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ
Siyasetçiler “Türkiye’nin neden hâlâ iyi bir gelecek umudu
taşıdığını ve Türkiye’nin iyi gelebileceği beklentisinin
bulunduğunu” iyi düşünmeliler.
15 Temmuz’dan sonra makul düşünebilen her insan, eğer siyasette
birliktelik ve karşılıklı anlayışa dayanan olumlu hava sürerse
Türkiye’nin bu geçici sıkıntıdan hemen çıkıp büyük bir atılım
yapabileceğini görüyor. 15 Temmuz belası aslında Türkiye’ye bir
hizmet de yaptı.