HAFTA başından bu yana New York ve Washington’un önemli medya kuruluşlarının dijital bölümlerinde en fazla konuşulan konu, Verizon’un, 4 milyar 400 milyon dolara American Online şirketini satın almasıydı.
Bazı konuları konuşmak için iki şehirde de 24 saat içinde bu bölümlerdeki arkadaşlarla toplantılarım vardı. Bu yüzden bu gelişme bizzat şahit olduğum bir şeydi. Yani bu yazıma canlılık katmak için söylediğim bir söz değil.
Peki, 200 milyar dolara yaklaşan piyasa değeri bulunan Verizon’un, kendisi için fazla yük getirmeyecek bir paraya AOL’u satın alması, neden bu kadar önemli bir konu haline gelmişti?
Tabii işin bir de AOL boyutu vardı. Bir zamanların Time Warner’ı bile satın alacak kadar güçlü olan şirketinin, internet bağlantılarında duyulan “You’ve got mail”sözünün popüler kültüre ve filmlere damga vuracak kadar önemli olan bir trendsetter firmanın, bu düzeyde paraya satılacak duruma düşmüş olması, tabii ki işin ilginç olan başka bir boyutuydu.
Ama işin bir de bizim sektörümüzü çok yakından ilgilendiren bir başka boyutu daha vardı. Bu boyut, piyasadaki gelişmelerin ne yöne olduğunu ve geleceğin en önemli çözüm bekleyen konularını gösteriyordu.