Washington gibi hassas ve entrikalarla dolu bir süper güç başkentinde görevlendirilen yabancı muhabirlerin kendi görev tanımları ve amaçları konusunda kafalarında netlik olmalı. Bu her ülkenin muhabiri için geçerli bir kuraldır, ama özellikle Türk gazeteciler açısından daha da önem kazanmıştır. Çünkü içinde bulunduğumuz dönem, global düzeyde kopuşların yaşandığı, müttefikliklerin yeniden yapıldığı çalkantılı bir dönemdir. Global düzeyde bir ikilem de var. Hemen her ülkede makul düşünüp rasyonel, adil kararlar alınmasını savunanlar ile kaostan medet umanlar çatışıyor, neredeyse savaşıyorlar. Washington'da bu ikilem çok barizdir. Türkiye bölgesinde en haysiyetli dış politikaya sahip ülke olarak güçlü yönetimi ve kararlı adımlarıyla bölgesinden kaynaklanan çalkantıların ne kadar dışında kalmaya çalışsa da bu kolay değil. Ortadoğu bölgesi kendisine bir defa bulaşan her ülkeyi büyük bir bataklık gibi içine çekiyor, boğmaya çalışıyor.