Terör, demokrasiyi yaşatmaya çalışan toplumların başına her zaman bela olmuştur. Ancak terör tek bir olguyu anlatan, kavram olarak kullandığımızda kendi başına açıklayıcı olan bir şey değil. Terör, kavram olarak hızla değişiyor.
Yakın geçmişin terör eylemlerine bakarak bile günümüzün global terörünü anlayabilmek mümkün değil. Kavramın nasıl değişmekte olduğunu, nasıl farklılaştığını yakın geçmişin terör eylemlerine bakarak bile anlamamız gerekiyor ki bu belaya karşı etkin mücadele edebilelim. Sonunda Belçika hükümeti gibi terörün önünde diz çöker hale gelmeyelim.
Bu anlama, çözümleme yolunda baz notlarım var, bunları sizlerle de paylaşmak istiyorum:
- Eskiden terör çok daha büyük sosyal ve siyasi amaçlara sahip mücadelenin bir parçası olarak ortaya çıkıyordu. Böylece o siyasi ve sosyal amaçlara inananlar tarafından terör, kaçınılmaz bir mücadele türü olarak algılanabiliyordu.
- Şimdiki global gerçeğimiz olan yeni terör ise çok daha nihilist, çok daha goşist bir içeriğe sahip. Teröristin siyasi ve sosyal hedeflerinin ne olabileceği belli değil, hata bunların önemi bile yok. Artık tek önemli olan şey terörün kendisi. Terör nihai amaç, bir hayat tarzı olarak ortaya çıkmış durumda.