Sözcü Gazetesi'nden Yılmaz Özdil'in ayrılmak zorunda bırakılması medyanın iç yapılanması açısından önemli bir gelişme. Bu gelişmenin hiç olmazsa bizlerin genelde "muhalif" olarak bildiğimiz medya yapılanmalarında kamuoyuna açık biçimde tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Benim gibi bu medya sisteminin çeşitli birimlerinde hemen her düzeyde çalışmış bir insanın artık olan biteni doğru anlayamadığını mı, acaba artık neyin yazılabilir yazılamaz olduğunu da göremediğimi mi, gösteriyor açıkça söyleyeyim bunu şu anda bilemiyorum. Baştan söyleyeyim bu gelişmenin muhalif medya olarak bilinen kanallarda ve internet sitelerinde yazarlar tarafından bugüne kadar hiç konu edilmemesi benim gibi gelişmelere dışardan bakmaya çalışan insanlara sanki o çevrelerde bu konuda bir omerta (yani mafya çevrelerindeki buna uymayanlar için sonucu ölümle cezalandırma olabilen sessiz durma ve sessizlik kuralı) varmış gibi hava yaratıyor. Bu neden böyle olabiliyor ve seçim sonrası medya düzeni açısından bunun anlamı ne olacak bu konuya biraz sonra gireceğim ama önce "yandaş" ve "muhalif" medya kavramları üzerine bir çift laf etmem...