Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
Washington gezisi öncesi bölgede yaşanan
gelişmeleri, yakından ve kaygıyla
izliyoruz. Yakından zira düne kadar güvenliğini
sınırında başlatan Türkiye bu defa güvenliğini sınırın
bir karış ötesinden başlatıyor. Kaygıyla
zira Trump, PKK'nın Suriye
uzantısı YPG'ye ağır silahlar vermekle
kalmayıp, sınırımıza yakın yerlerde
mevzileniyor.
Bu durumu siyaset ve diploması,
enine boyuna analiz ediyordur kuşkusuz… Benim merak ettiğim
soru, NATO ortağımız, sözüm ona müttefikimiz
ABD, neden böyle davranıyor? Aklımın yettiği muhtemel
cevaplar şöyle:
1- Dünya 5'ten büyük olmamalı: Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın küresel siyaset jargonuna kazandırdığı
"dünya 5'ten büyüktür" yaklaşımı, G20'de
büyük kabul görmüştü. 2'nci Dünya Savaşı galiplerinin kurduğu bu
sistemin sürdürülebilir olmadığını herkes gördü. ABD bu liderlikten
vazgeçmemek için, soğuk savaş kafasıyla kendine
yeni Vietnamlar oluşturmaya çalışıyor.
2- Pasifik Çağı'nda tehlikedeki liderlik: Pek çok
analize göre 2030'lu yıllarla birlikte dünya
ekonomisinde Çin, ABD'yi geride bırakıyor.
Atlantik etrafındaki ülkelerin güvenliği için
tasarlanmış NATO'nun yerini belki de Yeni
Dünya (Pasifik) omurgası, Kuşak-Yol alacak.
ABD yeni Vietnamlar tasarlayarak bu süreci
geciktirebilir.
3- Savaş yoksa stoklar nasıl erir? Dünya silah
endüstrisi 1.7 trilyon $'lık pazar ve ABD
bu alanda başı çekiyor. Bundan 5 yıl önce ABD'li
dev silah şirketi; "önümüzdeki 3 yılda Ortadoğu'da büyük bir savaş
çıkmazsa, 3.500 çalışanımızı işten çıkarmak zorunda kalacağız"
diyordu. O zaman yeni Vietnamlar şart. Öyle ki tüm
bombaların anasını (MOB) yıllar öncesinden üreten ABD
bunu ilk kez kullandı.
4- Yıkalım-yapalım döngüsüne duyulan ihtiyaç: Küresel kriz
üzerinden 9 yıl geçmesinerağmen etkileri
sürüyor ve küresel durgunluktan henüz
çıkılabilmiş değil. Yaşlanan ve yavaşlayan
Avrupa bunu, yabancı düşmanlığına
çevirirken ABD, "önce yıkalım ki yapmak
için yapma aşamasında ekonomimiz canlansın"
Tutumunu benimsiyor. Yeniden yapılandırılması
ancak 25 milyar $ tutan Suriye,
ABD'nin dişinin kovuğuna girmeyecekkadar küçük.
Çare, daha büyük yıkım…
5- Türkiye'nin Doğu ilgisini cezalandırma: Yarım asırdır
kapısında bekletildiğimiz AB