Paranın ardında bıraktığı iz, bilgi teknolojileri yardımıyla en
güçlü delil haline gelebiliyor. Bilişimden de önce Alkapon gibi
mafya liderlerinin para izinden enselenebildiği düşünülürse, FETÖ
çetesinin iç ve dış temizliğinde en kullanışlı yöntemlerin bu
alanda geliştirileceği kesin.
Bugün 42 imam kuryenin 3.5 milyar $'lık para transferi açığa
çıkarıldı. İngiltere'den Nijerya'ya, Sudan'dan Malta'ya dek bu hain
kan dolaşım sistemi üzerinden şimdiye dek yurtdışına çıkarılan
miktarın 20 milyar $'ı bulduğu hesaplanıyor.
Burada izi sürülürken dikkat edilmesi gerekenin, Türkiye'den
dışarıya çıkan para olduğunu düşünüyorum. Ahtapotun kollarını
budarken en güçlü kolu finans teşkil ediyorsa, FETÖ'cü
ayıklamasında çok hızlı yol alınabilecek.
17-25 Aralık öncesi radar dışı tutulsa da bu tarihten beri yapılan
işlemlerde doğrudan FETÖ'ye transferler, "ayıklama kriteri"
olacaktır. Bu yüzden sadece sanal dünya ve finans ağları üzerinden
değil, fiziki para transferleri de gündeme gelecek.
Örneğin milyonlarca doları kendine bağlı bir havayolu şirketinin
uçaklarıyla transfer ettiği bilgisi henüz, bu şirketin yönetimine
uzanmadı. Ancak MASAK'ın gayretleri ve titiz çalışması sayesinde
gizlenmiş FETÖ'cü holding patronları etrafındaki çemberin daraldığı
da ortada...
Bilişim sayesinde vergi kaçak ve kayıplarını izleme ve yakalamada
gösterdiğimiz başarı, Maliye'de yığınca uzmanlık oluşmasını
sağladı. Belki bu süreçte FETÖ ahtapotunun kan dolaşım sistemini
analiz etmede bu uzmanlıklardan yardım alınabilir.
Sonuçta söz konusu olan para transferi ve ticari işlemlerin ardında
bıraktığı elektronik izler ise bunları anlamlandırma, delil haline
getirme ve karar vericilere "adil yöntemler" oluşturma yönünde
seçenek sunulabilir.