AK Parti Olağanüstü Büyük Kongresi'yle 27 Ağustos 2014'te
partiye veda eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anayasa
değişikliğinin ardından "beşinci çocuğum" dediği partisine 979
gün sonra yeniden döndü.
Bunun Türk siyasi hayatındaki etkilerini tartıştık, tartışıyoruz,
tartışacağız. Ancak anayasa değişikliğiyle siyasi
hayatımıza kattığımız "partili cumhurbaşkanı"
kavramının,ekonominin
işleyişi ve yönetişim açısından da üzerinde
durulması gereken hayati önemihaiz unsurları
var.
Bunlardan ilki, icranın artık başka bir vitese
geçeceğidir. Otomobil benzetiminden yola çıkarak ben buna "turbo
vites" diyorum, zira hükümeti elinde tutan AK Parti artık
"torku daha yüksek motor" yanı sıra daha hızlı hal almış
olacak.
Arkasında parti desteği olmayan başkan kadar
partisiyle organik bağı olmayan cumhurbaşkanı da
yönetişim açısından hızdan azadedir. Sonuçta parti, gücünü
milletten alır ve bunu eğer cumhurbaşkanına
aktaramazsa, yeterince fayda üretemez, icraatı
cılız, hızı düşük kalır.
İcranın ekonomide başarılı olabilmesi için siyasi istikrarın önemi
ortada... Nitekim biz bu referandumda "güçlü liderlik" ve "siyasi
istikrarı" kurumsallaştırmak için oy kullandık, "evet" dedik.