Seçimde "bizimle yürü Türkiye" diyordu. 54 milyon 813 bin
376 seçmenden 7 milyon 519 bin 168'i, bu çağrıya "tamam"
dedi ve MHP'ye oy verdi. Sandıklar açıldığı andan itibaren
koalisyon sürecini noktalayana dek, birlikte yürümek şöyle
dursun, duran adam oldu Bahçeli...
İlk günden itibaren kendine biçtiği "ana muhalefet partisi"
söylemi, kimilerine "istikrarlı duruş" gibi gelse de duran
adam olmanın bedeli var. 7.5 milyon insan buraya
"durmaya" gelmedi ve iktidara yürümek için yola çıkanların ana
muhalefet durağına razı olmasıdüşünülemez.
Başka bir sorun, seçime de koalisyona da hayır diyen MHP'nin bu
tutumu yüzündenmeclis aritmetiğinin fiilen
tıkanmasıdır. Duran Adam Bahçeli, 80 milletvekilini "atıl"
hale getiriyorsa TBMM çatısı altında artık 550 değil, 470
vekilden söz ediyor olacağız bu gidişle...
Tecelliye bakın ki aynı güneş altında ısınmaktan başka "ortak
paydamız yok" dediğiHDP'den 3 vekili bakan sıfatıyla
kabineye sokmuş olacak.
Çözüm sürecini "çözülme süreci" diyerek küçümseyebilirsiniz fakat
gün gelir, terörün safları sizi de kapsar, çözülen
taraf siz olursunuz.
HDP'nin baraj açmazını yarın yazacağım. Bugün MHP'nin
neden barajaltı kalabileceğine dair birkaç bulguya işaret
etmek istiyorum. Demokrasi tarihimizin tanık olduğum kesiminde
gördüğüm şudur: Hükümeti bozan veya koalisyonu
dışlayanları, seçmencezalandırıyor.