Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk
heyeti Pekin'de, Yeni Dünya'nın işbirliği fırsatlarını
değerlendiriyoruz. Mart'ın son haftasında Sabah Yazarlar
Kulübü olarak, Şangay'dan başlayıp Pekin'de
süren kamu diplomasisi turumuzda, bu fırsatları;
akademisyen, düşünce kulüpleri, diplomatlar ve sivil toplum
örgütleriyle değerlendirmiştik.
Gördüğümüz; Çin'in Türkiye için Batı'nın tanımıyla
"çook Uzak Doğu" değil, aslında sonderece
yakın olduğuydu. Onlar da bizi Batı'nın "ıraksak" merceğiyle
görmek yerine, "doğrudan" ikili temasların daha da
sıklaşması talebini getirdiler.
Kendisini dünyanın merkezine koyan Batı; Çin'i "Uzak
Doğu" diye ötelerken bizi de Ortanın doğusu (Orta
Doğu) tanımlar. Oysa Yeni Dünya dediğimiz Pasifik
havzasında Çin, Türkiye'nin merkezde olduğu coğrafyayı Batı
Asya diye ifade ediyor. Türkiye'nin Çin için bir diğer
önemi,
"Kuşak-Yol Projesi" içinde en kritik coğrafyayı
elinde bulundurmasından kaynaklanıyor Kuşak-Yol projesi,
Yeni Dünyanın omurgası… Öyle ki bu omurga belki de yakın
gelecekte Pasifik yüzyılının NATO'su, Asya'nın
AB'si, yeni dünya ekonomik düzeninin zenginlik
ve güvenlik kaynağı olacak. Nitekim NATO'nun
açılımı, "Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü" zaten…
Atlantik etrafındaki ülkelerin güvenlik örgütü gibi Pasifik
etrafındaki ülkelerin