ürk heyeti olarak 500 yıl önce fethettiğimiz Belgrad'dayız.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile Sırbistan arasında eğitim,
sağlık, ticaret alanında 4 anlaşmaya imza attı. TİKA ile Belgrad
üniversiteleri arasında işbirliği mutabakatı, hibe sözleşmesi Ram
Kalesi restorasyonu, ve DEİK ile Sırbistan eşleniği arasında
mutabakat zaptı da bunlara dahil...
Böylesi yoğun gündemde Sırbistan ziyareti neden 2 gün tutulur?
Aslında bu sorumun cevabı Davutoğlu'nun sözlerinde saklı:
"Balkanlar'da bütün ikili ilişkiler önemlidir ancak Türkiye ile
Sırbistan ilişkilerinin iyi olması Balkanlar'da istikrar için
hayati derecede elzemdir."
Güney'deki ateş çemberi, Doğu'daki İran direnci, Kuzey'deki Rus
ayısı, 3 tarafı deniz, 4 tarafı sorunla çevrili coğrafyamızda,
Balkanlar'a özel önem vermemizi şart koşuyor zaten.
Habur'un dahi kapalı olduğu konjonktürde Mersin Limanı dışında
Trakya kapıları başlıca çıkış yolumuz ise Avrupa'ya ulaşacak
koridora zemin oluşturacak Balkan ilişkileri daha da hayati hale
geliyor.
Sırbistan ile ticaret hacmimiz, 2014 itibarıyla 780 milyon $ ve
bunun en kısa zamanda 1 milyar $'a çıkarılması hedefleniyor.
Çıkarılır da... Vizesiz ilişkiler burayı bizlere komşu kapısı
yapmış durumda zaten.