İzmir'deyiz. Uluslararası Bilişim Hukuku Kurultayı'nda
internetin hayatımıza dokunduğu alanlardan belki de en kritik
olanı, hukuk boyutunu konuşuyoruz. Görünen, ekonomiden sosyal
hayata dek her alanda mekânsız, zamansız, insansız yöntemlerin
hukuku dönüştürerek zenginleştirdiğidir.
Bedenimizi ekranın berisinde tutarak girdiğimiz bu sanal dünyada,
sevdiğimize sarılamıyoruz ama düşmandan da yumruk yeme tehlikemiz
yok.
Bedensiz özgürlük ortamında değişen davranışların hukuk tarafından
çerçevelenmesi nasıl olacak? Mekânsız ekonomilerde vergilendirmenin
ulus devlet için tasarlanmış hukuk normlarındaki karşılığı
nedir?
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Genel Başkanı Rahmi Aktepe, dijital
teknolojilerdeki gelişimin hayatın bütününü etkilediğini söylüyor
ve buna uyum sağlayamayan fonksiyonların ayakta durmasının mümkün
olamadığı bir ortamın yaşandığına dikkat çekiyor.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener; bilişim hukukunun
herkesin özel ve iş hayatı alanına girdiğini, toplumda bu anlamda
bir güvenlik bilincinin oluşmaya başladığını savunuyor. Noterlerin
bin 300 işlem türünde bilişim kullandığını hatırlatıyor Noterler
Birliği Başkanı Dursun Cin...
Tartışma konuları dahi internetin hukukun gündemini ne yönde
etkilediğine dair ipucu veriyor: Kişisel Verilerin Korunması,
Blockchain hukuksal kullanım alanları, medya, e-ticaret, internet
hukuku, bilişim suçları, bunlarla mücadele, adli bilişim sorunları
ve sanal dünyaya dair hukuk ihtiyacı...
Avukat Özgür Eralp'ı dinlerken sadece fintech (finansal
teknolojiler) ve bankacılık alanındaki gelişmelere bakıp akıllı
sözleşmelerin kabiliyet ve sorunlarını dinlemek dahi, bilişim hukuk
boyutunun önemini kavratabiliyor.
Avukat Sertel Şıracı'nın verdiği örneklerden anladığım şu; genelde
hayatımıza önce yeni kavramlar girer ve hukuk sonradan ardını
toplar, çerçeveler, yasal zemini kurar.
Bu defa farklı gelişmeler söz konusu.
Hukukçular ve bilişimcilerin işbirliği ile sanal dünyanın yakın
geleceğindeki hukuki çerçeveler, riskler gerçekleşmeden önce
çizilebiliyor.
Yapay zekâ ve robot hukuku mu? Biliyorum çok ileri gittik,
abarttık.
Ama küresel gelişmeleri yakından izleyen biri olarak şunu
söyleyebilirim ki biz değil, hayat abartıyor artık.
Asimov'un "3 robot yasası" bilim kurgu fantezisi olmaktan çıkıp,
ilk vatandaşlık hakkı verilen robot Sophia'nın biz insanlara
sözlerine dönüştü; "bize zarar vermezseniz biz de size zarar
vermeyiz."