Şeytanın dili terör, devletimiz ve demokrasimiz
kadar bizlerin tutumunu da test ediyor. Temel
soru şudur: Böylesi bir eylem, bizleri ve siyasi karar vericileri,
"ama'sız, fakat'sız" bir araya getiremiyorsa acaba ne
zaman getirecek?
Terörü lanetlemek gerek şart ise de yeter şart ancak ve
ancak, ona karşı duruşumuzugözden geçirmektir. Siyasi
partilerin ortak tavrı kadar bizlerin sözlü yazılı
eylemleri de önemlidir. Sanal miting meydanı haline
gelen sosyal medyadaki paylaşımlarımız son derece hayatidir.
CANLI BOMBA: Son derece kaotik ve tehlikeli bu terör unsurunu daha
iyi değerlendirmek zorundayız. 9 ayrı profili var ve Ankara'daki
Kanlı Cumartesi'yi gerçekleştirenlerin hangisine dâhil olduğunu,
motivasyonlarını en kısa zamanda öğrenmeliyiz. 8 canlı bombanın
ülkeye girdiği, 3'ünün henüz yakalanmadığı ortamda, İstanbul'da
benzer eylemin yapılamayacağını kim bilebilir...
SOSYAL CANLI BOMBA: Twitter, Facebook vs gibi sosyal medyaya
bakın... Terörün bir ekosistem oluşturduğu ve hemen herkesin bir
şekilde dâhil olduğu bu süreçte, takip listenizde acaba kaç sosyal
canlı bomba var? Ya da sizin kendi itibarınızı da
ilişkilendirdiğiniz içerik, teröre karşı çıkarken acaba sizi teröre
destek veren bir sosyal canlı bomba haline getirmiş olabilir
mi?