Bordo berelilerimiz, çokuluslu şirket DAEŞ ve çözüm
ortağı PKK'ya karşı sınırda mücadele veriyor. Savaş
uçaklarımız havalanıyor ve en ucuzu binlerce
dolar olan mühimmatımız, ne kadar gerekiyorsa o
kadar kullanılıyor.
Savaşın bir ekonomisi vardır. 40 yıl önceki Kıbrıs
harekâtında zayıf ekonomi ile savaşa girmenin ne kadar yüksek
maliyeti olduğunu yaşadık. Ardından onlarca yıl
süren ambargoda cabası... İzleyen
yıllarda hiperenflasyon ve krizlerimiz...
Ancak şimdi terörle savaşımıza güçlü ekonomi eşlik
ediyor. 40 yıl öncesinden farklı olarakkendi silah
sanayimiz var ve mücadeleyi sürdürebilir kılan
unsurlardan biri de bu...
Terörle, düşmanla savaşın finansmanı için ekonomiyi güçlü
tutmak, hayati önemde ise bunun tedbirini
geliştirmek acil hale gelir. Zaten 3 yıldır patinaj
yapan büyümeyi hızlandırmak için ilave
tedbir şarttır ve ihracat bu alanda
en stratejik sektördür.
Müstafi olsa bile şimdiki hükümet, bir yandan terör
kuşatması ile baş ediyor diğer yandahayati kararlar
alabiliyor. Bu noktada ihracatın partilerüstü önemde ele
alınması şart. 60 bin ihracatçı bana göre sınırda
vuruşan bordo bereli ile aynı öneme sahiptir.
Çünkü onların kazandırdığı döviz ile terörle savaşın
finansmanı sürdürülebilir kılınacaktır. Düne kadar çift
hane büyüyen ihracatın etrafımızdaki cehennem
yüzünden çift hane küçülüyor olmasının acilen önüne
geçilmelidir.
Bu alanda çalışan Türkiye İhracatçılar
Meclisi'nin koalisyonu kimlerin kuracağı yerineihracatın
üzerindeki tehditleri bertaraf etmek için strateji
geliştirmesi şarttır.