Üretemez... Zira seçeneklerin dışına çıkması, ona sınav ve iş
fırsatı kaybettirir. Eğitimi boyunca seçenek oluşturmayan neslin
ise "yoktan üretmesi" imkânsızlaşır.
Yıllardır AR-GE'ye milyarlarca dolar para akıtan bizlerin,
arzulanan başarıya neden ulaşamadığımızı sorguluyorum. Yasa sorunu
vardı, çözdük, kaynak sorunu vardı, hallettik, teşvik sorunu vardı
ziyadesiyle verdik.
Peki, neden AR'aştırdığımız kadar GE'liştiremiyoruz? Kaçımız bu
açmazın farkında bilmiyorum ancak emin olduğum şudur ki kaynak
değil idrak sorunumuz vardır.
Farklı olandan KORKU, bize benzemeyenden NEFRET, rakiple düello
yerine PUSU, akıl yerine KURNAZLIK, sabır yerine TELÂŞ, merak
yerine BİAT, bilgi yerine KANAAT ve özgün yerine TAKLİT...
"KPSS zekâsı" diye bir kavram üzerinde çalışıyorum. Devletin hizmet
almak için başvurduğu bu sınav çoktan seçmeli testtir. Yasal olarak
onaylanmış seçenekler içinden o pozisyona uygun olanı seçme
becerisini ödüllendirir.
Şıklar arasına başka cevap, farklı çözüm, yenilikçi yaklaşım
ekleyemezsin. "Hepsi" veya "hiçbiri" gibi seçenekler dahi önceden
tanımlanmıştır. Hal böyle olunca KPSS ile ancak, "onaylı" ve
"vasat" olan işe girer, farklı ve yenilikçi düşünenin kamu
hizmetine girmesi önlenmiş(!) olur.
Özel sektör de pek farklı sayılmaz. Nitekim aynı yaklaşım sebebiyle
yenilikçi, "seçenek oluşturabilen" zekâ ve yetenekler, insan
kaynakları tarafından itinayla kurumdan uzak tutulur. Bu yüzden pek
çok yenilikçi şirket "kendi