Kentte oluşan değerin paylaşımı nasıl olmalı? "Metroya 100
metre" ilanıyla konutun kira veya satış değeri artıyorsa, o
metronun kilometresine 50-60 milyon $ harcayan belediyenin, bu
değer artışından pay alması normal değil mi?
Bu da dâhil, belediyeler, kentsel dönüşüm, imar, yabancıya satış,
arsa üretimi ve konut sektörünün gelişimi için savunulan fikirleri
dinledik dün. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin
başkanlığında, Kadir Topbaş dâhil, özel sektör temsilcileri, sektör
STK başkanları ve belediyecilerin katılımıyla 5 saat boyunca
tartışılan fikirleri, önümüzdeki hafta perşembe günü detaylı
yayınlayacağız.
FETÖ yandaşı haydutların darbe girişimi ardından hayatın
normalleşme sürecinde Sabah'ın düzenlediği bu geniş tabanlı
toplantıda, güçlü Türkiye için güçlü ordu kadar güçlü ekonomi
vurgusu ön plana çıkıyordu. Konut sektörü, ekonominin dinamizminde
hayati role sahipse sektörün önünü açmak ve büyümeye hız vermek
için Bakan Özhaseki'nin sektör aktörlerini dinlemesi ve sayfalar
dolusu not alması son derece önemliydi.
Pek çok öneri arasından bu yazıda odaklandığım; daha önceleri
hayatımızda olan ancak sonradan unuttuğumuz "Şerefiye Vergisi"
oldu. Zira nüfusun hızla kentleştiği süreçte kentte oluşan
rantların adil dağılımında bu değer artışını sağlayan kamunun da
payı olması fikri bana adil ve mantıklı geliyor.
Bu önerinin bakanlık veya belediyelerden değil, İnşaatçılar Derneği
Başkanı Nazmi Durbakayım'dan gelmesi ilginç.