Bugün AK Parti'nin
Demokrasi, değişim, reform mottolu
kongresi var. 100 bin kişi, YeniTürkiye'nin bir
kapısından daha geçmiş olacak. On yıllar öncesinden başlayan
süreçte nicekapılar geride bırakılmadı ki…
Hangi alanda olursa olsun. Her ne üretiyor isen fark etmez…
Neyi icat ettiğin de… İster telefonu siz
bulmuş ol ister ülkeni geleceğe taşıyacak "yeni" bir
şey geliştir, geçmek zorunda olduğun 4 kapı
vardır.
Peş peşe sıralanmış… Birinden geçince ötekinde seni
bekleyenlerle yüzleşerek… Üstelik bu "yeni" her
ne ise senden istenmiş olsa da. Sana "icat çıkar, buluş
yap" diyenlerin desteğine rağmen… Birinci kapı;
YOK SAY… Şarbona aşı bulsan, umurumuzda olmaz.
Uzaya roketsiz gidip dönsen bile yüzüne bakmayız. Seni yok sayarak
yok etmeye çalışırız. Öyle ki sen dahi şüphe edersin başarından…
Yola çıkanların %80'i bu kapının eşiğine takılır
kalır, vazgeçer… İkinci kapı; ALAY
ET… Hala vazgeçmemiş ve yeniliğinle var kalmayı
sürdürüyorsan, alaya alınma panayırına hoş geldin.
Referansı olmayan bu yeni şey, seninle dalga geçmemiz için
yeterince sebep oluşturur zaten. Devrimcilerin %15'i
bu kapıda kalır, mahalle baskısına yenik düşer,
vazgeçer…
Üçüncü kapı; SAVAŞ… Alaylara da
aldırış etmeden buraya kadar gelebildiysen, seni yok etmeye
çalışacağız. Kişisel alma ve sakın şaşırma… Farklı olandan zaten
nefret eden bizler, yeniliğinle hangi dengelerimizi bozacağını
bilmiyoruz. Konfor alanımızı tehdit ediyorsun büyük ihtimalle… Bu
aşamada yenilikçilerin %3'ü hezimete uğrar,
vazgeçer…
Dördüncü kapı; KAYITSIZ ŞARTSIZ
TAKDİR… Her 3 kapıdan geçmeyi başarmış
%2'yi