Seçim süreçleri bitti ve şimdi bütün kurumlarıyla Türkiye, yeni
yolda yeni temposuna akort olma gayretine girdi.
Dövizden yatırıma, enflasyondan piyasaya dek her alandaki
gelişmeye, bu "akortlu tempo" damgasını vuracak.
Akort derken, ekonominin aktörleri ve birimleri arasındaki ahenkten
söz ediyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, liranın
patronu Merkez Bankası'nın "hiç olmadığı kadar etkin" rolüne vurgu
yaparak enflasyondan mali disipline dek geniş alandaki uyum
gayretinin üstünde duruyordu dün...
Merkez'in bu etkin rolü, son derece belirleyici ve önemlidir.
Zira Merkez'in Kuruluş Kanunu 4'üncü maddesi aynen şöyle:
"TCMB'nin temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka temel
amacıyla çelişmedikçe ülkenin kalkınması için uygulanacak
politikaları da desteklemeye çalışmaktadır." Bir yandan fiyat
istikrarını sağlayacak adımları atacaksınız diğer yanda ise ülkenin
kalkınma politikasına destek vereceksiniz. Bu ifadedeki "temel
amacıyla çelişmedikçe" ibaresi, geçmişte bazı sorunlar yaşatmış ve
Merkez ile Hükümet arasında akort sağlanamamıştı.
Dün Bakan Albayrak'ın açıkladığı, "hiç olmadığı kadar etkinlik"
yanı sıra yine aynı cümleden devamla;
"bağımsızlığının spekülasyonlara konu edilmemesi" uyarısı, fiyat
istikrarı ile kalkınmaya destek noktasındaki ahengin hayati önemine
işaret ediyor.
Türkiye, istikrarlı büyümeyi sağlamak zorunda...
Makro politikaların, enflasyon ve cari dengeyle ahengine dair
atılacak her adım, ancak ve ancak bu ahenge, kamu, özel sektör,
akademik dünya ve STK'ların, işbirliği ve işbölümüyle
gerçekleşebileceğini unutmayalım.
Biz Yeni Türkiye'nin bu yeni yolunda, sadece hızlanarak değil, aynı
zamanda ekonomide dengelenme sürecine aktif katkı vererek yol
alabileceğiz.