Eğer bir kez telefonunuzu veya adres bilgilerinizi birilerine
kaptırmışsanız, dijital lanetin pençesine düşmüşsünüz demektir.
Kredi kartını iptal edemeyenler, cep telefonu, reklam panosuna
dönenler, müşteriye sadakat adı altında her an mesaj ve çağrı ile
taciz edilenler, elektronik postası, dijital teröristlerce
kirletilenler, yeni dünyanın yeni mağdurlarını oluşturuyor.
Bir banka işlemi neticesinde ele geçirdikleri telefon numaranız
veya e-posta adresiniz, lanet sürecini tetiklemiş oluyor. Bir
mağazadasınız.
Kasadaki bayan gayet yumuşak bir ses tonu ile sizden "faturaya
yazacağım telefon?" bilgisi rica ediyor. İşte siz de artık
lanetliler ordusuna dâhil edildiniz.
İşin en dramatik örneği, "alış veriş kartı" veya "marka sadakati"
programları çerçevesinde doldurduğunuz formlarla oluşanlardır.
Adres bilgileriniz, yalnızca cep veya e-posta değil aynı zamanda
oturduğunuz ev, çalıştığınız işyeri ile de Dijital Lanet'in kapsama
alanına girdiniz demektir.
Hele ki kredi kartınız var ise bu lanetin size sürgit ekonomik
kayıpları da sistematize etmesi, kaçınılmaz hale gelmektedir. Bir
kez terörize edilmeye görün; cebinizi kapasanız, kredi kartınızı
kesip atsanız ve e-postanızı iptal etseniz dahi eviniz ve
işyerinizde, broşür, mektup veya benzeri şeylerle taciz edilmeniz
kaçınılmaz hale gelmektedir.
Peki, ne yapacağız? Öncelikle tıpkı "koruyucu hekimlikte" olduğu
gibi, alışverişlerde veya orada burada bizden telefon isteyenlere
ASLA telefon