Tek beceri ile hayatta kalabildiğimiz günler çoktan mazi oldu.
Günümüzde en az 3 farklı kariyerin bir ömre sığacağı gelişmeler
yaşıyoruz. Bunun sebebi, giderek daha karmaşık hale gelen üretim,
paylaşım ve iş modelleri kuşkusuz...
Her şeyin bir şeyini, bir şeyin her şeyini bileceksin... Rahmetli
Sakıp Sabancı'nın "48 öğüdü" arasında okumuştum bu ifadeyi...
Sabancı, bunu kendi hayatına uyguladı, her şeye sanayici gözüyle
baktı, sanayiciliğin de her şeyini bildi.
Kariyer söz konusu olduğunda... Üniversite tercihlerini dünün
gözdesi bugünün geçer akçesi ile yapıyorsak, bunun bize etkisi ne
olur? Çok değil çeyrek asır öncesine dek 8 milyon farklı mal ve
hizmet üreten Türkiye'nin meslekler kodeksinde 8 bin civarında "iş
tanımı" vardı.
Bugün ürün ve hizmet çeşitliliğimiz 16 milyona, meslek tanımları da
12 bine çıkmış durumda. Bu sayılar ABD için 24 milyon mala karşılık
32 bin iş şeklinde...
Eğitim sistemi, ihtiyacı kavrayıp buna uygun meslekleri oluşturmada
"son derece hantal" kalınca, bu açığı kurumlar "iç eğitim" ile
kapatıyor, sertifikasyon okulları gelişiyor... İşsizleri çalışma
hayatına kazandırmak için geliştirilen meslek kursları da "dünün
iyileri" üzerinden yürütülüyor.
Aşçı örneğinde, iyi bir şef için aylık 10 bin $ gelirden söz
ediyoruz. 100 yıl öncesinin gözdesi "kâtiplik, zabitlik", yarım
asır öncesinde "doktor, mühendis", 10 yıl öncesinde "bankacı,
popçu" halini almıştı.
Bugünün dünyasında "itibarlı meslekler" listesi, çok hızlı
değişmenin yanı sıra farklı bir yöneliş sergiliyor: Hangi eğitim
düzleminden gelirse gelsin, yeni ihtiyaçlara uygun beceriler
geliştirebilmek.
Diploma tamamsa şimdi sıra becerilerimizi ölçüp biçmeye geldi. Zira
hayat, diplomayla değil beceriyle yürüyor.