Yılı bitiriyoruz. Daha iyi bir yarın uğruna dünü geride
bırakacağız. Daha iyi bir yarın işlerin, ilişkilerin, iletişimin ve
bilginin niteliğini artırmakla mümkün. Binlerce konuya başlık
olabilecek bu yazının odağında kurumsal iletişim var.
Yıl boyu duyurduğumuz haberler, yazdığımız yorumlar, aldığımız
e-postalar, telefon, bilgi, belge, duyum, duyurular ışığında
gözlemim şudur: Ülkemizde altın değerinde kurum ve şirketlerimiz
var ve ne yazık ki bilinirliklerini gerektiği kadar
sağlayamıyoruz.
İşim gereği çok fazla dolaşıyor ve özellikle Anadolu'da, sürpriz
başarılar, inovasyon abidesi projeler, küresel arenaya yansımış
parıltılar gördükçe şaşırıyorum: "Neden biz bu başarıları
bilmiyoruz?" Çünkü onların bilinirliği artmalı ki daha kolay marka
olsunlar, krediye daha rahat ulaşsınlar, daha uygun şartlarda ortak
bulsun, ihracat yapsınlar.
Amacım "beni" aklayıp, "ötekini" suçlamak değil. Ortada bir durum
var ve soruna çözüm arayışındayım.
Aynayı "başkasının yüzüne" tutmadan, kendi yüzüme tutuyor ve
diyorum ki, altın başarıları tanıtmak için daha fazla gayret
edebilmeliyiz.