Zamanın ünlü bilginlerinin 20 bin yıl boyunca geliştirdikleri matematik bilgisini şu anda ilkokul 5. sınıfa kadar öğretiyoruz.
Yani 3-12 yaş arasında... İnanılmaz.
Bu cümleyi Dr. Burak Karabey'in "matematik yapmak için tarihten yararlanabilir miyiz?" adlı çalışmasından aldım.
Sahi matematiğin tarihle ne ilgisi olabilir? Bu kısa yerde uzun uzadıya sayıların tarihinden söz edecek değilim, meramım başka... Demem odur ki hesap kitap ile başı hoş olmayan ulusların ne bilim ne fen ne askeri güç ne de ekonomide fazlaca geliştiğine dair tarihi kayıt yok.
Mühendis (geometrici) ve riyaziyecisi (matematikçi) eksik ulusların daima vasat kaldığını görüyoruz. Evreni anlamak ve tabiata hükmetmek yolunda ilkel insandan bugüne daima matematiğe ihtiyaç duyduk.
Siz sanır mısınız ki mağarada yaşayan atalarımız, matematik bilmezdi... Aksine, hayatta kalmak için sayıları, aradaki ilişkileri bilmek zorundaydılar. Değil avcı ve toplayıcı dönem, tarım toplumunda dahi en az 4 işlem bilgisi şarttı. Nil'in taşmasını hesap edemeyen trigonometriden yoksun çiftçinin tarlası da olmazdı.
Ancak bugün modern dünyada hayatta kalabilmek için 4 işlemden fazlasına ihtiyaç var. Toplama, çıkarma, çarpma, bölme ile ucu ucuna günlük hayatı idame ettirebilirsiniz ancak zamana hükmedemezsiniz.
Ar-Ge yapamaz, icat çıkaramaz, ürün geliştiremez, ihracatın kilogram değerini 1.5 $'dan öteye taşıyamazsınız. Bunun için türev, logaritma, integral, trigonometri, cebir, geometri bilmelisiniz.
Geçenlerde Metrobüs'ün Zorlu'ya inen asansöründe idim. Cadde seviyesi -1, orta kat -1 ve zemin -2 yazılı tuşla gösteriliyordu.
Belli ki tuşlardan biri arıza yapınca, eğitim sistemimizin mezun edip KPSS zekâsı ile kamuya emanet ettiğimiz insanımız sayılar ile hayatın ilişkisini kuramamış. 4 işleme dahi varamamış.
Geçen yıl New York'ta idim. İki vitrinli bir mağazanın sol vitrininde şu yazı vardı:
"100 m ileriye taşındık." Sol vitrinindeki yazı ise "98 m. ileriye taşındık" idi.
Geçenlerde Maslak'tan gazete binasına dönerken beklediğim durakta Beşiktaş otobüslerinin durmadığını gördüm. Merak edince cevabı duvarın üzerindeki tabelada gördüm: "Beşiktaş otobüsleri burada durmaz, 50 m. ilerideki durağa gidin" yazıyordu. İleride 50 m. olmasa da 20 m. ötedeki durağa yürüdüm. Orada da otobüsler durmayınca, aynı yazıyı yine gördüm: