Ulusal güvenlik söz konusu olduğunda tüm
kaynaklar seferber edilir. Ancak büyüme için ayırdığımız
kaynakları son 5 yılda hangi badirelere gömdüğümüzü de
hatırlamakta fayda var. Büyümemizi çalan sürece göz
atalım… Önce "gaz-fren" dediler. Yüzde 8,8'likbüyüme;
gözlerini korkuttu. Küresel kriz bitmedi
gerekçesiyle tedbiri abarttılar. Öyle ki "5'inci vitesten
4'e inelim, araba devrilmesin" tutumuyla ertesi yıl rölantiye
düşmekten zor kurtulduk,%2,2 büyüyebildik.
Derken 2013'ün Mayıs'ında sahne Gezi'den kuruldu, 160
milyar liramıza mal oldu. Bitmedi 17
Aralık operasyonu ile yolsuzluk bahanesi sayesinde 60
milyar dolarımız gitti,Halkbank'ı infaz ettiler. 24
Aralık'ta mega
projelerin müteahhitlerini durdurdular.
Türkiye bu badireleri atlattı. Bedelini ödeyerek… Şimdi
yenilenmiş belamız var; terör…Suruç katliamı ve izleyen
süreçte polislerimizin infazı, çokuluslu şirket DAEŞ ve
çözüm(!) ortağı PKK'nin yol açtığı maliyet; 50 milyar
liraya yaklaşıyor.
Orta gelir tuzağından çıkamayıp patinaj yaptığımız;
doğrudur. Yapısal
reform eksikliği,verim sorunlarımız, katma değer
düşüklüğü ve mikroekonomi gündemindeki sorunlarımızı
biliyoruz. Patinaj yaptığımız yola döşenen mayınları da
görelim.