Kurdaki oynaklığın zıplattığı enflasyonda "topyekûn mücadele"
gerektirecek seviyelerdeyiz. Hazine ve Ekonomi Bakanı Berat
Albayrak, bu düzeyin birlikte hareket seviyesi olduğunu söylüyor ve
toplumun her kesiminin bu mücadeleye katılmasını istiyor.
Sürece bakıyoruz, gerekçesi olsun, olmasın, bir zam furyasıdır
gidiyor. Herkesin bahanesi kur fakat görünen o ki davranışları
özetleyen kelime KURnazlık olmuş...
Dolardaki artıştan kat be kat zamlı etiketleri görüyoruz.
Marketlerin çoğu etiket manyağı kesilmiş...
Fırsatçılığın doruğa çıktığı bu dönemde başta ekmek olmak üzere
temel ve hayati tüketim mallarına histerik tutumla zam yapanlar,
toplumun tepkisini çekmeye başladı bile. Yerine yenisini koyma
kaygısıyla hareket edenleri anlayabiliriz fakat dövizle fazlaca
ilgisi olmayanların bu zam furyasına katılması, anlaşılır gibi
değil.
Benzer tutumu ben 2001'deki krizden hatırlıyorum. O dönemde dövizi
bahane edip fahiş fiyat artışları yapanlar daha sonra gerileyen
satışları yüzünden zorda kalmıştı. Ne olur ne olmaz diyerek
işçisini evine gönderenler, sonrasında elemanlarından olmuş,
satınalmacısını işten çıkaranlar zararlı çıkmıştı.
Bazı şirketlerin yanılgısı şuydu; efendim ben hiçbir şey satın
almayayım ama herkes benim malımı alsın...
Bu "ortak akılsızlık" histeriye dönüşünce gördüler ki kendisi de
bir başkası için tedarikçi imiş. Bu hengâmede KURnazlık furyasına
katılmayıp KURu gürültüye papuç bırakmayanlar da var.
Misal THY.
Bayrak taşıyıcı havayolumuz, aynı zamanda küresel en önemli
markamız.
Dünyanın en fazla noktasına uçan, Anadolu Jet birimiyle içeride
ayağımızı yerden kesen gözbebeği şirketimiz... Kaçımız bil...