Eskiden bilişim etkinlikleri haftası iple çekilir, fuar alanı
binlerce ziyaretçiyle dolar, taşardı. Şimdi aynı coşkuyu, inovasyon
alanında yaşıyoruz.
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 2012'den beri düzenlediği
İnovasyon Haftası, bu yıl "girişimciliği" de bünyesine kattı.
Çokda iyi yaptı.
İnovasyon kültürünü bütün yurda yayma misyonu, sonraki aşamada
yenilikçi girişimcileri şart koşuyordu zaten. Şimdi TİM'in bu
organizasyon kabiliyeti, yeni nesil girişimcilerden gelecek üretim
değerini ekonomiye katmak olacak.
Peki, her şey böylesine yolunda mı gidiyor dersiniz?
Burada TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin dün salondaki binlerce
gence hitap cümlesini alıp, devamında yıllara dayalı gözlemlerimi
dillendireceğim.
"İnovasyon ve girişimcilikle ilgili sizlerden beklentimiz net: Eski
köye yeni adet getirmenizi istiyoruz. İhtiyacımız olan tek şey,
hayal gücü." Yerinde bir mesaj, eski köye yeni adet getirmek zaten
inovasyonun bizim dildeki karşılığına denk düşen deyim. "Bir
gencimizi dahi farklı düşünmeye yönlendirebilirsek hedefimize daha
çok yaklaşacağız" diyor Büyükekşi.
Gözlemim şudur ki 6 yılda inovasyon ve benzeri etkinliklerle değil
"bir", binlerce gencimizi yeniliğe sevk etmişiz. Ancak yenilik
üretmedeki becerimizi ne yazık ki bu yeniliği iş fikrine,
endüstriye dönüştürmede yeterli olamamışız.
Bana göre TİM farkındalık oluşturmak ve destek oluşturma gayretini
sergilemiş, başarısını ispat etmiştir.
Fakat diğer kurumlarımız inovasyon yarışına aynı coşkuya
katılamamıştır.
Misal bilim adına...