Ekonomideki gergin süreçte Hükümet şirketlere kur kalkanı
getirdi. Kur farkı zararları 2023'e dek dikkate alınmayacak.
Gerekliydi ama yeterli olabilmesi için şirketlerin de kendilerine
çekidüzen vermesi şart.
Türkiye, fakir şirketlerin zengin patronlarıyla dolu...
Sermayeleri yeterince güçlü olmayınca ekonomideki sıkıntılardan
hastalanıyor, zor duruma düşebiliyorlar. Bu servet sahibi ama
geliri düşük yapıyı dönüştürmek için şimdiden daha uygun zaman var
mı?
Biliyoruz ki sahibi zengin olup kendisi fakir olan şirketin nefesi
çabuk tükeniyor. Ve sermayesini servet yapan patron, soba ateşine
çıra oluyor. Hazır Hükümet kur zararına karşı hukuki koruma
getirmişken, daha güçlü sermaye yapısı için adım atabilir,
servetini sermayeye dönüştürebilirler.
2001 krizini hatırlıyorum. Bir ilimizin ticaret ve sanayi odasında
"şirketlerin krizden çıkış yolları" konulu konferans vermek için bu
ile gitmiştim. Biraz geç kalınca salona en geç giren ben
olmuştum.
Konuşmam çok kısa sürmüştü; "Hanımlar beyler, binanın bahçesi lüks
otolarınızla dolup taşıyor. Oysa siz ilk iş olarak işçileri eve
göndermeyi seçmişsiniz. Misal şu marka oto, en az 2 aylık personel
giderini karşılayabilirdi."
Bana göre fakir şirketlerin zengin patronları için "serveti
sermayeye dönüştürme" vaktidir ve her gecikme, kur kalkanına rağmen
o şirketi ekonomik gerilimde daha da tehlikeye atacaktır.
Bu arada Türkiye'nin tek pembe kâğıtlı gazetesi Dünya çözüm arıyor.
Kâğıt maliyetleri yüzünden tüm sektör zorda zaten... Önerim, 1
milyon 300 bin üyesiyle Türkiye'nin en büyük işveren örgütü
TOBB'un, iş dünyasının entelektüel tarlası mahiyetindeki Dünya'ya
sahip çıkmasıdır.