Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "teröre karşı seferberlik
çağrısı", yalnızca güvenlik güçlerini mi kapsıyor? Çok
boyutlu savaşta Fırat Kalkanı'ndan Halep'e, ekonomiden kamu
güvenliğine dek her alanda mücadele verirken, bazı kesimlerin
bu mücadeleye katılmak bir yana, olan
biteni kavramadığını görüyoruz.
DEAŞ'ından PKK'sına, FETÖ'sünden adı her ne olursa olsun
diğer irili ufaklı terörörgütlerine dek Türkiye'ye karşı
oluşturulan şer cephesi sadece polise, askere
saldırmıyor, millete, Meclis'ine ve ekonomimize de
saldırıyor.
Buna karşı durmak için topyekûn
mücadele veriyor, ülkeyi ekonomik olarak zayıflatıpsonra
işgal etme planlarını yıkmak için Hükümet olağanüstü
tedbirler açıklıyor.
Fakat gel gör ki bürokrasi, ya içindeki gizlenmiş FETÖ
militanları veya gafleti, vizyonsuzluğu, tembelliği,
koltuğunu koruma sevdası ve risk almayan tutumuyla,
"eylemsizlik terörü" uyguluyor.
Ekonomiye canlılık kazandırmak için KOBİ'lere verilen 50 bin
liralık kredide gördüğümüz şu: KOSGEB buna hazır
değilmiş. Sebep? 3.5 milyona hizmet verecek kapasiteli
teknolojik yatırıma Sayıştay "şimdilik gerek yok" diye
engel olabiliyor. Seferberliğe mevzuat engeli olur mu?
Zihinsel değişim şart.