Şair ve hekim Abdülhak Molla'nın bundan 150 yıl öncesinden adeta
bugüne seslenen beytine kulak verelim:
"Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh; Hazır ol cenge eğer
ister isen sulh-ü salâh."
Günümüz Türkçesine aktaralım: "Bütün devletler kurtuluş başarısını
bu ibretlik sözde bulur; Şayet barış istiyorsan savaşa hazır
ol."
Mustafa Kemal, 1 Mart 1922 günü Meclis'teki açış konuşmasında bu
mısraları boşuna söylememiştir zira Türkiye Kurtuluş Savaşı
sürecindedir.
Bugün ülkemiz yeni bir kurtuluş savaşı vermektedir ve barışı
sağlamanın yolu da bu savaşta bizlerin takınacağı tutumdan
geçecektir.
Cumhuriyet'in kurulması ardından Atatürk'ün söylediği "Yurtta sulh
cihanda sulh" sözleri, o zamanın ruhuna uygundu. Şimdi şartlar
1922'deki gibidir. Biz yurtta sulh cihanda sulh istiyoruz diye
barışın sağlanamayacağını gördük. Boğa, vejetaryene de saldırıyor
zira…
Bugün coğrafyamızda, şartlar, cenge hazır olmanın ötesine taşmış "tehdidi yerinde bertaraf etmeyi zorunlu kılacak" zorunluluk oluşmuştur. Yeni güvenlik manifestosu, bıçak kemiğe dayanana kadar sabretmemektir artık.