Şeref Oğuz Sabah Gazetesi

Helâl olsun yapabilene

Yemek yerken Müslüman, ticaret yaparken farklı davranamayız... Kaldı ki "helâl" kavramı, sadece gıdayı değil, ticaretten iş hayatına, sosyal ilişkilerden, yaşam tarzına dek her alanı kapsıyor. Adına...

26 Kasım 2017 | 123 okunma

Yemek yerken Müslüman, ticaret yaparken farklı davranamayız... Kaldı ki "helâl" kavramı, sadece gıdayı değil, ticaretten iş hayatına, sosyal ilişkilerden, yaşam tarzına dek her alanı kapsıyor. Adına helâl demeden toplumlar, dürüst, hakkaniyet, adalet peşinde koşuyor.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen 5. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helâl Fuarı ve Dünya Helâl Zirvesi son gününde, sivil toplum örgütlerinin helâl bilinci oluşturmadaki önemini tartışıyoruz.
Dr. Halim Aydın, inanç sistemimizde yer alan helâl kavramının toplumun bütün kademelerinde benimsenmesinde her kurumun sorumluluk taşıması görüşünde... Abdülkadir Erbalcı, ahlâklı işadamı tanımından yola çıkarak helâl kavramının ticaret hayatındaki, geliştirici, zenginleştirici yönüne işaret ediyor.
Ahmet Akgündüz'ün vurguladığı, küresel arenada "helâl" tutumların ne derece önemli olduğu ve bunu sağlayan ulusların elde ettiği başarılardı. Ramazan Bingöl de Türkiye'deki uygulamalardan yola çıkarak yasal olanla helâl olanın ayırtına dair örnekler sundu bize. Benim tezim şu; inancımız bize "helâl" kavramına dair muhteşem tanımlar sunarken inanç coğrafyamız, bu tanımları hayata geçirmede eksiklerle dolu. Misal Müslümanlar için en önemli konulardan olan "Helâl Gıda" konusunda bile utandıracak rakamlar söz konusu...
Dünya "helâl pazarı" büyük ölçüde gayrimüslimlerin elinde ve 2 milyarlık İslâm âlemi, 4 trilyon $'lık pazarın sadece % 20'sinde varlık gösterebiliyor. Oysa bu pazarlarda Türkiye ve diğer Müslüman ülkeler lider olabilmeliydi.
İnanç kodları bizde olmasına rağmen başkalarının elinde zenginlik aracı haline gelen, sadece "helâl gıda" değil. Mesela İslâmi bono diye tanımladığımız "sukuk", Müslüman ülkelerde arpa boyu yol alırken, İngilizler bu alanı yönlendirmeye başladı bile.
Bu yıl 5'incisi düzenlenen Dünya Helâl Zirvesi Organizasyon Konsey Başkanı Yunus Ete, bu küresel etkinliğe, yabancıların bizden daha fazla ilgi gösterdiğinin altını çiziyor; "başka ülkelerden teklif geliyor ancak zarar etsek dahi organizasyonun ve merkezin bizde kalması için STK'larımızın, iş dünyamızın ilgi göstermesi şart."
Yıllardır bizar olduğum şey; tam da bu... Darı ambarı üzerinde açlıktan ölen tavuk olma sendromu... Helâl gıda, sukuk, lonca, ahilik, endemik, biyoçeşitlilik, fındık, saymakla bitmez zenginlikler... Yabancı bilir, bulur, yapar, zengin olur. Bize de kendi hazinemizin dilencisi olmak kalır. Ne diyeyim; Helâl olsun yapabilene...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şeffaf ve güçlü Devlet AŞ 19 Kasım 2018 | 4.688 Okunma Fakir ülke zengin ülke farkına dair 18 Kasım 2018 | 5.975 Okunma Türkiye’nin kadın gücü 16 Kasım 2018 | 4.240 Okunma 2023 için yap-kirala-devret modeli 15 Kasım 2018 | 4.772 Okunma Gençler 1 günü 34 saat hissediyor 14 Kasım 2018 | 5.293 Okunma