Yunanistan krizi bizim de dünyanın da gündemi… AB, fakir Yunanlıdan, İtalya'nın Kuzeyi, siestacı Güneyinden, Arda'ya 41 milyon euro ödeyen Katalanlar, yoksul İspanya'dan, özetle; herkes kendi yoksulundan kurtulmak istiyor ve bu da gezegeni; açlar ile toklar arasında çatışmaya, savaşa götürüyor. Bu sinsi gidişi hızlandıran gelişmelere bakalım;
Küresel ısınma ile küresel kriz arasında sıkışmış dünyada kalıcı çözümün henüz geliştirilmemiş olması, ödenecek faturayı şişirmeye başladı. 1929 Büyük Buhran'ı, 1973Petrol Krizi, 1999 Asya'nın çöküşü, 2001 .com Krizi... Bunları atlattık ama gezegengiderek ısınıyor... Hem de her bakımdan... İklim de ısınıyor, toplumlar da... İlan edilmemişsavaş hali süreklilik kazanmış. Küresel ısınmanın buzulları incelttiği gibi finansçılarınbitmeyen iştahı, mevcut sistemleri kırılgan hale getirmiş.
Yetmezmiş gibi sürekli artan gıda fiyatları, dünyada başka tür bir hesaplaşmanınişaretlerini sunuyor bize. Dünün "kapitalist DOĞU-komünist BATI" çatışması bugün; "zengin KUZEY" ile "fakir GÜNEY" eksenine kaymış. Hele ki açlık ile tokluk, küreselleşme ve iletişim devrimi yüzünden birbirine bu kadar yakın hale gelirken...
İhtişam ile sefalet, dip dibedir ve aralarındaki fark, hiç bu kadar büyük olmamıştı. Gelir dağılımı, bölgesel gelişmişlik düzeyinden, aynı işyerindeki kariyerler hatta aynı evi paylaşan kardeşler arasına kadar bozulmuş durumda.
Düne kadar iki kişi arasındaki gelir farkını anlamak, onların yaşadığı coğrafyaya bakmak yeterdi. Şimdi eğitimin hangi düzeyinde olduğu, küresel finans havuzlarına ne kadar yakın durduğu ve fırsat silosundan ne kadar beslendiği, "zengin-fakir" ayrımını tanımlayabiliyor.