Sürekli müşterisini aldatıp hâlâ yasalar içinde kalmak mümkün mü? Pekâlâ mümkün. Zihnini, rekabet şartlarını etik dışına çekmeye yoranlar, yasaları evire çevire müşterisini kandırıp haksız kazanç sağlayabiliyor.
Teknolojide ve iş yapma kültüründe yaşanan gelişmeler müşteriyi "varlık sebebi" ve işini "ibadet" sayan yaklaşımın sürdürülebilir ve kazandıran bir tutum olduğunu gösteriyor. Neticede, "etik" olmak ahlaki duyarlılıktan öte, ekonomik mantığı olan bir davranış...
Müşteriyi yasayla koruduğumuz geçmiş yıllarda, kurnaz işadamları
yasaların ardından dolaşıp, hukuken haklı çıkacak dümenler
peşindeydi. Kaybettiler...
Çünkü değişen rekabet koşullarında seçenekleri artan müşteri, bir
başkasını tercih ederek, bu kanunen haklı fakat etik olarak dökülen
firmaları sildi süpürdü.
Reklamlarıyla "kafa karıştıran", kampanyalarıyla müşterisini
"aldatan", yalan söylemese dahi "doğruyu saklayıp" müşterisine
tuzak kuran kurnazlar hâlâ var fakat hayatları giderek zorlaşacak
gibi görünüyor.
2001 krizinde aslında biz bunu en maliyetli yoldan öğrenmiştik.
Demek ki arada hatırlatmak gerekiyor. 16 yıl geçti ve yine benzer
hileli iş yapma kültürü, bir şekilde yeşermeye başladı.