Hükümetin hazırladığı 2 ekonomik paket, büyümeyi hızlandıracak
acil eylemlere yer vermesi açısından önemli... Sıkıntılı alanlara
yönelik öncelikler içinde turizm ve inşaat geliyor. Bu iki sektörün
istihdama katkısı tartışılmaz ve uygulamanın hızı, başarıyı
belirleyecek.
Türkiye'den ev alan yabancıya önce oturma izni sonra vatandaşlık
tanıma, son dönemde sektörün ileri gelenleri tarafından
dillendiriliyordu.
Özak GYO'dan Ahmet Akbalık'ın, böylesi bir karar alınırsa,
"dünyalının ikinci vatanı oluruz" dediği düzenleme, sektörün önünü
açacağı gibi döviz kazandırıcı yönüyle cari açığın daha da aşağı
çekilmesine yardım edecek.
Turizmin ihracat sayılması, bu sektördeki teşviklerin artarak
süreceğinin işareti...
Kötü bir yıl geçiren turizmciler belli ki bu yıl zarar yazacak.
Hükümetin aldığı acil tedbirler, zararın boyutunu "yönetilebilir"
tutar ancak kalıcı çözümün turizmcilerden geleceği gerçeğini
ortadan kaldırmaz.
Söz teşvikten açılmışken... Kayıp Yıllar 1990'larda "vahşi sulama"
kabilinden herkesi destekleme saplantısından şükür ki vazgeçtik,
"yağmur sulama" benzeri, yöre ve sektörlere odaklandık. Ancak bu
teşvik ile umulan faydanın sınırlı kaldığı ortada...
Şimdi belki de "damla sulama" kabilinden, havalanma noktasına yakın
duran, take off'a ramak kalmış işletmeleri teşvik etmeliyiz. Bir
şirket, küresel arenada söz sahibi olmak için yola çıkmış ancak ona
destek verelim derken, hangardaki hantal şirketlere de aynı yakıtı
vermek, israftır.