Bizim kuşaktaki herkesin içinden Demirel fay
hattı geçmiştir. Hele ki meslekte 40 yılı aşmış iseniz,
Demirel ile ilgili anılarınız elbette oluşmuştur. Ben Demirel'i
anılar üzerinden değil, ekonomi dilinden değerlendirmek
istiyorum.
Ülke yönetimine "seçkinci tekelinden" alıp "Çoban Sülü" ile de
başka bir varoluşun yolunu açtı. Barajlar Kralı diye
bilindi, "GAP'ı kaptırmam" söylemiyle altyapı ve
yatırımın sembol isimlerindendi.
Türk siyasi hayatının darbelerle dolu fırtınalı
geçmişinde üstlendiği rolü diğer yazar arkadaşlarıma
bırakarak, ülke ekonomisinde oluşturduğu kilometre taşlarını
sıralamakisterim. Boğaziçi Köprüsü ile partisini
bütünleştirdiği seçim afişlerinde farklı bir Demirel,
Cumhurbaşkanı olarak Çankaya'da ise daha farklı bir
Demirel olduğunu düşünüyorum.
Halka yakın olan, esprili dili, pat ani soruya küt ani
cevapları, seçim dönemindekivaatleriyle tanıdığım Demirel'in
gidişleri kadar iktidara gelişi
de gürültülü olmuştu;IMF'nin vesayet yıllarında, kapalı
ekonomi içinde devalüasyonlar, bütçe açıkları ve acı
reçeteler, kemer sıkmalar...