Atatürk Havalimanı yapılaşmaya açılmayacak, mevcut binalar fuar
alanı olarak değerlendirilebilecek… Bu sözler; Ulaştırma ve
Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'a ait… Sabah'a yaptığı açıklamalarda
Arslan, "özel uçaklar, ambulans uçak, helikopter veya küçük gövdeli
uçaklar oraya inebilir" diyor.
Bu gelişme beni umutlandırdı. Zira aylardır "şimdiki Atatürk
havalimanını, gezegenin fuar ve kongre merkezi yapalım" önerisini
tekrarlayıp duruyorum. Gerekçem, İstanbul'un artık kuzeyden güney,
doğudan batıya dünyanın tam ortasına gelmesi…
Çin'deyken "Kuşak Yol Projesi" incelemelerinde bunu daha da iyi
anladım. Atlantik etrafındaki ülkelerin oluşturduğu eski dünya
(Batı) yerini, Pasifik etrafında şekillenen yeni dünyaya (Doğu)
bırakırken İstanbul her ikisinin giriş veya çıkış kapısı haline
geldi.
İbni Haldun'un "coğrafya kaderdir" dediği "kader denk noktasında"
Türkiye'nin yıldızını yeniden baht dönencesine yerleştiren bu
durumda bizlere düşen; küresel düşünmek, yöresel davranmak ve
töresel yaşamak…
Tam da bu noktada havacılıktan, fuar, kongre, lojistiğe, enerjiden
kültüre dek coğrafyanın hakkını vermek, bizlerin boynunun borcu…
THY'nin dünyanın en çok yerine uçan havayolu şirketi olması tesadüf
mü?
Şimdi bu başarıyı, enerji, lojistik alanlarında tekrarlayacağız.
Hazır havalimanını seneye yeni yerine taşırken eskisini de
gezegenin fuar ve kongre merkezi haline getirmek şarttı. Üstelik
etrafında yapılan 30'u aşkın süper otel varlığıyla…