Bu bilançoların yarattığı imkânlar bir şeye lazım olacaksa
bugünler için lazım.
Sadece kendinizi koruma refleksi geliştirmek için değil, içinde
bulunduğumuz bütün bir ülkenin doğrusu için...
Bu sözler, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali'ye ait: "Sermaye bir
yere istiflenip de sadece kendinizi korumak için refleks geliştirme
işi değil. Büyük kuruluşlar kriz beklentisiyle, krize hazırlık
yapıyorum diye sadece kendilerini koruyucu bazı tedbirler almaya
kalkarlarsa aslında krize hazırlık yapmış olmazlar, bizzat krizi
hazırlamış olurlar." Ben bu yaklaşımı fevkalade önemli buluyorum.
Zira hem söz hem de sözün sahibi herhangi biri değil. Türk
bankacılığının ağır topu, sektörün tutumuna dair hayati çağrıda
bulunuyor: "Bu bilançolar, bugünler için lâzım..." Hatırlayın,
küresel krizde Türkiye'yi pozitif ayrıştıranların arasında, "2001
krizinden harika dersler çıkaran" finansal kesimin sağlamlığı ve
gayreti vardı. 2009'da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan sıfatıyla
"teğet geçecek" çağrısı yaparken, bankacılık kesiminin sağlam
duruşu da hesaba katılıyordu.
Bugün Türkiye, 2009'dan da ciddi tehdit altındadır. Ordumuz
dışarıda savaşta iken içeride PKK terörüne, FETÖ haydutlarına karşı
mücadele veriyoruz. İyi günde "iyi kârlar" elde edenlere Adnan
Bali, "dar günde hani?" çağrısı yapıyor.
Bankacıların bu çağrıya uyacaklarına inanıyorum.
Milli duruş sergilemede son derece önemli ağırlığa sahip finansal
kesimin ekonomiye can verme yönünde faizde, kredide, finansmana
erişimde atacağı adımlar, 7 düvele karşı savaş veren ordumuzun
gayreti kadar değerlidir.