Türkiye, son 5 yıldır fert başına milli gelirde 10 bin $ düzeyini aşmaya çalışıyor. Gezi gerginliği, faiz, döviz, 17-25 Aralık operasyonları, "kırılgan beşli" türü algı mühendislikleri, kuzeyde Rus Ayısı, doğuda vefasız İran ve güneydeki ateş çemberine rağmen %4 büyüyebilen Türkiye… Başta IMF dâhil pek çoğunun gıpta ile baktığı bu %4 iyi de… Bize yetmiyor. 2023 hedefleri için daha da hızlanmaya ihtiyaç var. Bunun için ikinci nesil yapısal reformlar, teşvik ve stratejik adımlar var. Ancak daha fazlası da gerekiyor. Yeni tür teşvikler mesela… KOBİ'lerin ölçek ve kaynak sorununu çözecek "işbirliği-işbölümü" yönünde teşvikler söz konusu… Bu sayede KOBİ'ler OBİ'leştirecek, ölçek sorununu çözecek, "küçük olsun benim olsun" zihin yapısı dönüşebilecek. Sanayileşmiş toplumun 36 milyon farklı ürün ve hizmet ürettiği günümüzde meslekler kodeksi de 14 bin işi tanımlıyor. Oysa çok değil çeyrek asır önce 12 milyon mal ve 7 bin meslek söz konusuydu. Artan ürün ve hizmetlere paralel genişleyen iş tanımları, ortak çalışmayı gerektirir hale geldi. Tam da bu noktada "birlikte iş yapma" becerisi, önem kazanmaya başladı. Misal dış hizmet alımı, sizin için %80 hazır olan süreci, kendiniz üretmek yerine, bunun ehli olan firma ile birlikte çalışmak gibi…