İzmir hep ilklerin şehri oldu. Batı uygarlığının ilk edebi eseri
İlyada'yı Homeros, bu kıyıda yazdı. Dünyanın en eski ve uzun ilk
caddesi burada inşa edildi. Nice büyük düşünür, ilk bu sahillerde
eserlerini meydana getirdi.
Hasan Tahsin, vatan savunmasında ilk kurşunu İzmir'de attı.
Savaştan çıkmış ülkemizin ekonomi kalkınmasında İzmir İktisat
Kongresi, başka bir ilk...
Çok partili hayatın ilki olan Demokrat Parti, bu kentte kuruldu.
İlk özel gazete burada yayınlandı ilk yerli film İzmir'de çekildi.
Ve ilk fuar, İzmir Enternasyonal...
Peki ya futbol? Levanten ailelerin öncülüğünde, 1877'de İzmir'de
oynandı.
İlk Türk futbolcu? Selim Sırrı Tarcan İzmir'de yetişti...
Adnan Menderes, İzmir İdmanyurdu ve Altay'da kalecilik yapan
Başbakanımız...
Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazanan, Avrupa Kupaları'nda çeyrek ve
yarı finale yükselen ilk Anadolu takımları; İzmir'den çıktı.
Göztepe, İzmirspor, Karşıyaka, Altınordu... Birinci Lig'in
değişmezleri, üç büyüklerin korkulu rüyası İzmirliler...
İlklerin şehri İzmir'in bugün, eski parlak başarısı yok gibi. Bu
görüşte olanlar kentin gelişme hızının düştüğü tezini
savunuyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu "sorun gerileme değil"
diyordu 5 yıl önceki toplantıda: "Anadolu Kaplanları'nın tırmanma
hızı." Mesela Denizli gibi son yıllarda atılım gösteren kentler,
İzmir'in 8 bin 500 yılda biriktirdiğinin yanında, hâlâ taşra
kalıyor.
Benim de içinde bulunduğum bir araştırma projesinde İzmir "3'üncü
girişimci kuşağının geriye gittiği yegâne kent" olarak
görünüyor.
Kocaoğlu'nun buna cevabı, düşündürücüydü: