İngiltere ve ABD'nin elektronik cihazların kabine alınması
yasağı, en büyük zararı, bayrak taşıyan havayolumuz THY'ye verecek.
Bu yasak, Türkiye özellikle İstanbul ayaklı transfer uçuşlarının
Avrupa'ya kaymasına yol açabilecek.
Bir diğer zarar, Türkiye imajına yönelik... İstanbul çıkışlı
uçuşların, bir şekilde "güvensiz" olduğu algısı oluşturuluyor.
Bunun anlamı, turizme ve havayolu sektörüne ilave külfettir.
Yasağın özünde, uçuş güvenliği yatıyor. Güvenli uçuşu kim istemez
ki... Laptop benzeri cihazların teröristlerin elinde bombaya
dönüşebilme riski, öteden beri var ve şirketler buna karşı tedbir
getirmiş durumda...
Son yıllarda ömrüm, havalimanları, güvenlik kontrolleri ve
uçaklarda geçiyor. Havalimanı girişinde laptoplar, özellikle
çıkarılıp ilave kontrole tabi tutuluyor. Hatta çalıştırılarak,
"başlangıç ekranı" görülünce geçişe izin veriliyor.
Yetmiyor, uçakta kalkış ve inişte zaten kullanılmıyorlar. Seyir
süresinde ise genelde business bölümdeki iş insanları,
profesyoneller, laptoplarıyla yol boyu çalışıyor. Kabine izin
verilen akıllı cep telefonları ile ne sunumu hazırlayabilir, ne
yazı yazabilir ne de hesap kitap yapabilirsiniz.
Karşı tez olarak getirilen, "havayolu şirketleri kabinde tablet
dağıtsın" önerisine gelince... İnsanın kendi laptopu gibisi yoktur.
Adı üstünde "kişisel bilgisayar" ve size ait bütün bilgileri
taşıyor. Ekran ve klavye imkânları sayesinde ofisinizdeki kadar
rahat çalışabiliyorsunuz.