İşbirliği ve iş bölümü çağında, büyük projeler için önerilen
yöntemlerden biri de "dış kaynak kullanımı" diye dilimize
kazandırdığımız outsourcing... Misal siz ana işinize odaklanın diye
kurumunuzun temizlik işlerini, şirketin güvenliğini veya belgeleme
sürecini, zaten bu işleri yapmak için kurulan şirkete vermek, iş
aklına uygun geliyor.
En basit ifadesiyle, dükkânında çay demlemek yerine karşıdaki
çaycıdan ısmarlamaktır outsourcing. Bazen de bir fincan süt için
inek beslemek yerine, o sütü dışarıdan almak, durduk yerde
besiciliğe soyunmayıp ana işimize odaklanmak...
Fakat sorun şudur ki her işi outsource edemez, dış kaynak
kullanamazsınız. Mutlaka siz yapmalısınız.
Misal, başkası sizin yerinize silah yaparsa, o silahı kullanma
yetkinliğinizi budarsınız. Zira elden gelen öğün olmaz, o da
vaktinde bulunmaz. Hele ki dış kaynakçınız size ambargo koyabilir,
güvenlik zaafına düşersiniz.
Havacılık, uzay? Kesinlikle bu iki sektörde kendisi yapmayıp
dışarıdan alanın orta gelir tuzağından çıktığı görülmemiştir.